Egemen Gürcün, Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformu tarafından Hasan Ali Yücel Meydanı’nda düzenlenen “Sıla Bizim Kızımız” başlıklı basın açıklamasına katıldı.
Gürcün, burada yaptığı konuşmada, Sıla bebek olayını büyük bir üzüntüyle öğrendikten sonra, tepkilerini doğru biçimde ortaya koymak, kamuoyunun ve basının doğru bilgilenmesi amacıyla olaya el attıklarını söyledi.
“TEKİRDAĞ BAROSU SILA BEBEĞE SAHİP ÇIKACAK”
Sıla bebeğin artık Tekirdağ’ın yanı sıra tüm Türkiye’nin evladı olduğunu belirten Gürcün, “Bundan sonra sonuna kadar yavrumuzun yanında olacağız. Yürütülen soruşturmaya dair takibimiz devam ediyor. Fikri takibimiz devam edecek. İlerleyen zamanda davaya dönüşmesi durumunda Tekirdağ Barosu ve avukatları Sıla bebeğe sahip çıkacaktır. Bu şehrin bir barosu var. Bu şehrin avukatları var. Bu şehirde yaşayan her bir vatandaşın hakkını hukukunu da bu avukatlar koruyacak” dedi.
Gürcün, Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ışığının da karanlıkta kalmayacağını vurguladı.
Sıla’nın sessiz çığlığının ise her gün vicdanlarda yankılanacağını ifade eden Gürcün, bu çığlığın asla susmayacağını dile getirdi.
Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için çağrıda bulunan Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün, şunları kaydetti:
“Biz Tekirdağ olarak bir daha bu tür olayların yaşanmaması, ülkemizde alınması gereken tüm önlemlerin alınması için bir kez daha buradan çağrı yapıyoruz. Eğer Çocuk Koruma Kanunu etkin uygulanırsa, eğer 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun etkin kullanılırsa ve ne yazık ki bir gecede çıktığımız İstanbul Sözleşmesi geri getirilirse, inanın ki bu insanlarımız, çocuklarımız, güçlü bir geleceğe yürür. Bizlerin onlara güçlü ve sağlam bir gelecek kurma yükümlülüğümüz var. Bu yükümlülük sadece bugün başlamadı. Bundan önce de vardı, bundan sonra da devam edecek. Tekirdağ halkı kıymetli bir halk, bilinçli bir halk. Ben bu bilinci burada bir kez daha gördüm ve cesaretlendim, yüreklendim.”