Nallar onu destekleyenlerin karşısına çıkıp projelerinden ve hedeflerinden bahsetti, sözler verdi. Vatandaşlar program sonunda kendisi ile fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarıştı.
PROJELERİ ANLATILDI
Programın başında barkovizyonda Nallar’ın projelerini anlatan bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda; yeni belediye binası projesi, olası bir depreme karşı geliştirilebilecek olan bir kentsel dönüşüm projesi, deprem acil eylem planı, acil bir durumda konteyner kent olarak bunun dışında da gençlik merkezi olarak kullanılabilecek bir proje, kapalı Pazar yeri projesi, Tekirdağspor ile ilgili çalışmalar, spora ve sanata destek projeler, kaliteli üstyapı çalışmaları, etkili ve hızlı ruhsat alma çözümleri, park ve bahçelerde modern düzenlemeler , halkın ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar, Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar, öğrencilere yönelik ödüllü yarışmalar, ücretsiz deneme sınavı projesi, öğrencilere yönelik projeler kapsamında bastırılacak olan gençkart ile sahip olunabilecek çeşitli fırsatlar, kurulacak olan e-spor takımı ile uluslar arası yarışmalar, kentimizde yaşayan engelliler için sağlanacak kolaylıklar, cami ve cemevlerine maddi yönde verilecek katkılar, yerel sanatçılara verilecek olan destekler, düzenli sanat aktiviteleri, sokak canlılarına verilecek olan destekler, belediye personeli için huzurlu ve mutlu bir ortam imkanı ile en yüksek tutardan maaş sözü, Alkaya-Değirmenaltı arası yol projesi, sahilde su sporları imkanı, plaj projesi, kırsal mahallelere destekler ve kırsal turizme teşvik planları, köy yerleşim yeri planlamaları, bağ rotaları oluşturma, yerel ürünlerin satışına ortam hazırlama ve destek olma gibi konular detaylandırıldı.
Sunumdan sonra konuşmasını yapmak üzere sahneye gelen Cumhuriyet Halk partisi Süleymanpaşa Belediyesi Aday Adayı Volkan Nallar, öncelikle kendini tanıttığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Evliyim, 2 çocuk babasıyım. 13 yaşında bir oğlum, 7 yaşında bir kızım var. Esnaflıktan geliyorum, tornacı bir babanın oğluyum. İnşaat sektöründe yer alıyorum. Doğduğumdan beri Tekirdağ’dan hiç ayrılmadım. Memleketimden hiç kopmayı düşünmedim. Süleymanpaşa'dan başka bir yerde yaşayamayacağımı anladığım için, burada yuvamı kurup çocuklarımın da burada yaşamasını istediğim için memleketime hizmet etme aşkıyla, il başkanlığı sürecinden sonraki yerel süreçte Süleymanpaşa'ya Belediye Başkanı aday adayı olmaya karar verdim.
“ÖN SEÇİM BİR GEREKLİLİKTİ”
İl başkanı olduğumuzda ilk görevimiz toplantıda arkadaşlarımızla beraber görev dağılımı yapmak oluyor. Yaptığımız görev dağılımından sonra aldığımız karar ön seçimdi. Bence bu bir gereklilik. Hatta belediye meclis üyelerini de belirleme ile ilgili de aynı kararı almak isterdik ama tabii süreç yeterli olmadı. O yüzden ön seçimin olması için başından beni çok direttik. Mevcut il başkanımız Özgür Taşmerdivenli ve ilçe başkanımız Ali Engin sağ olsunlar, daha önce biliyorsunuz ön seçim platformu diye bir platform oluşturmuşlardı ve imza toplamışlardı. 9 tane aday adayıyız. Hepsi birbirinden kıymetli arkadaşlarım, abilerim birlikte görev yaptığımız, memlekete hizmet etmeye çalıştığımız kardeşlerim. Bu yüzden sandığın gelmesi bizim için çok iyi oldu. Ben her gittiğimde kahvelerde konuştuğumda bir ön seçiminin olması, kırgınlıkların, dargınlıkların artık son bulması gerektiğini söyledik. Çünkü Süleymanpaşa'yı nasıl kaydettiğimiz ortada.
“SANDIKTAN KİM ÇIKARSA ARKASINDAYIZ”
“Nasıl oluyorsa birileri küsüp gidiyor. Nasıl olduğunu ben de anlamıyorum ama bu durum partisine oy vermemeye kadar gidiyor. Ama sizlerin bilmesi gereken tek bir şey var. Ben ve arkadaşlarım sandıkta sonuç ne olursa olsun sandıktan kim çıkacaksa çıksın, o kişinin arkasında ilk bayrağı sallayan biz olacağız. Çünkü Süleymanpaşa'yı AKP’li belediyelerden geri almak zorundayız. Her gün sosyal medyada saçma sapan paylaşımlar yapılıyor. Bu tür paylaşımlarla, tertemiz bir belediyecilik kaybedilebiliyor. Biz şeffaf bir belediyecilik anlayışıyla göreve talimiz. O yüzden buraya sizleri davet ettim. Amacım doğduğum topraklara hizmet etmek, faydalı olabilmek, engellilere, yaşlılara, kadınlara sokak canlılarına katkı sağlamak. Sosyal belediyecilik adına vatandaşlarımız zaten zor durumda. Asgari ücretle geçinenler, emekli maaşıyla geçinemeyenler, onların da hizmetten yararlanabilecekleri, torunlarıyla birlikte yemek yiyip vakit geçirebileceği, engelli vatandaşlarımızın kafelerine gidip orada sosyalleşebileceği alanlar oluşturmalıyız.
“İŞE İHTİYACI OLANA İŞ
AŞA İHTİYACI OLANA AŞ”
İl başkanı olduğum süreçte arkadaşlarımla, halkımızla , üyelerimizle bir araya geldiğimizde fikir alışverişleri yaptık. Hepimiz aklımızdaki fikrimizdeki duygularımızla taşıdığımız tüm projeleri paylaşıyoruz. Bunların hepsini bir belediye başkanının yapma şansı yok. O yüzden çok güçlü bir ekibim var. Mimarından, mühendisine, sosyal hizmetlerde faydalı olabilecek sosyal projelerde hizmet etmiş değerli arkadaşlarım var. Hukukçu arkadaşım var. Hesap kitap uzmanı arkadaşım var. Belediyeciliğin hep beraber ekip halinde nasıl olduğunu, böyle tek bir kişinin lafıyla “Belediye Başkanı” olunmayacağını ve bir kişinin lafına bakıp da halkın oylarıyla gelip görevi terk edip tekrardan şimdi büyükşehir belediye başkanlığı için dönenlerden olmayacağız. Çünkü halkın oylarıyla gelen halkın oylarıyla gider düşüncesiyle biz Cumhuriyet Halk Partili olduk. Yani sandıkla gelen sandıkla gider. Ben tipik gördüğünüz insanlardan değilim. Geldiğim yeri hiçbir zaman unutmadım. Hiçbir zaman da unutmayacağım. İl başkanlığı sürecimde kapım herkese sonuna kadar açıktı, hiç kimse randevu ile gelmedi. Derdimiz vatandaşa hizmet etmek, insanların derdini dinleyip derdine çare olmak. Bana bunu annem alıştırdı. Sandıkta vicdanınızla başbaşa kaldığınızda vicdanınızı dinlemeniz istiyorum. Ben ve arkadaşlarım 8 ay boyunca inanın uyumadık, kapıdan içeri kim girdiyse hiç kimseyi geri çevirmedik, işe ihtiyacı olana iş, aşa ihtiyacı olana aş verdik, engelli vatandaşımızın engellerini kaldırabilmek için de uğraştık. Sokak canlarıyla ilgili çalışmalar yaptık. Şimdi bakıyorum herkes fotoğraflar paylaşıyor. Bana diyorlar ki “Abi sen niyeyapıyorsun da paylaşmıyorsun?” paylaşıyorsun? Benim her zaman yaptığım işler bunlar, o yüzden. Paylaşmanın çok samimi olacağına inanmadığım için paylaşmıyorum. Ama karda kışta, çok sokak canlısını besledim. Ben hala da beşliyoruz. Bunu bilenler çok iyi bilir. Sosyal medyayı aktif kullanıyoruz, kullanmamız gerektiğini de düşünüyoruz. O yüzden sağolsun bir profesyonel arkadaşım bana bu konuda destek vermeye başladı. O açığı kapattık diye düşünüyorum. Ona da teşekkür ediyorum burada. Depremde, depremin olduğu andan itibaren biz Cumhuriyet Halk Partisi il örgütü olarak 11 ilçe başkanı, ilçe kadın kolları başkanları, gençlik kolları başkanları olarak tüm belediye başkanlarımızın yaptığı gibi sahada olduk.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Orada yaşadıklarımız, gördüklerimizden sonra kentsel dönüşüme daha çok önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Tekirdağ’da 97 depreminden önce yapılan yapılar, maalesef başımıza gelecek olan bir depremde çok fazla hasar görecek. Yapılar dolayısıyla daha az can kaybı yaşamamamız için öncelikli yapmamız gereken tek şey, kentsel dönüşüm diye düşünüyorum. Bununla alakalı şu ne var mesela, belediye olarak bizim yapabileceklerimiz? Toplama merkezlerindeki altyapıları oluşturup, deprem anında bir çadır kent ya da konteynır kentler oluşturmak. Deprem bölgesine gittiğimizde bu konuda yaşanabilecek aksaklıkları da tecrübe ettik. Şöyle ki, alt yapısı olmayan bir alana konteyner kent kurulamaz. Orada binlerce konteyner yolların kenarlarınd,a tırların üstünde bekliyordu. Çünkü suyun ve giderin olmadığı alanda bu tür bir çalışma yapılması çok zor. Biz toplanma merkezlerinin olduğu yerlerde ufak çapta konteyner kentler oluşturacağız. Burası çok amaçlı faaliyetler içerecek ama deprem anında insanların barınma ihtiyaçlarını da karşılayabilecek.
“SOSYAL YAŞAM GELİŞECEK”
Bunun dışında bizim öncelikle bir hizmet binası yapmamız lazım. Süleymanpaşa Belediyesi çalışanlarının ve memleketteki vatandaşların hizmet aldığı bina maalesef eski bir yapı. Allah korusun bir deprem anında 300-400 kişi o yapı içerisinde can tehlikesi ile baş başa kalacak. O yüzden ilk işimiz Süleymanpaşa belediyesi'ne ait bir bina projesi geliştirmek. Bu proje ile vatandaşlarımız kaliteli hizmet alacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Önceliğimiz deprem ama ardından sosyalleşme konusunda da vatandaşlar çok zor durumda. Dedeler torunlarını neredeyse markete sokamayacak durumdalar. Bir çikolata 25 TL /30 TL olmuş. O yüzden gençlerin, engellilerin ziyaret edebileceği, yaşlıların torunlarını getirebilecekleri, sosyal faaliyetlerini fazlasıyla yapabilecekleri, birlikte vakit geçirebilecekleri projeler geliştirmek için güzel tesisler yapacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın, çünkü çok ihtiyaç var. En basitinden bir hafta sonra bir elinde kahvaltı yapalım dese en az bin lira. Bu sebeple Süleymanpaşa bizimle uygun fiyata kaliteli yaşamayı öğrenecek.
Yine kentimiz esnafı eski parlak günlerine kavuşacak. Yat bakımı için gerekli yüksek bedelli küçük sanayi hizmetleri olan motor tesisat, elektrik, döşeme, marangozluk, yedek parça boya ve cila işleri paslanmaz çelik işlerine benzeri her konuda sanayi esnafımız yeniden bitmeyen bir gelir kaynağına kavuşacaktır. Lokanta, cafe bar gibi işletmeler, kuaför güzellik merkezi, sağlık merkezi gibi iş kolları önemli ölçüde gelişecektir. Kentimizde düzenlenecek olan yat yarışları gibi aktiviteler kentin tanıtımına katkı sağlayacaktır.”
Programın sonunda Nallar eşi ve çocuklarıyla kürsünün önünde fotoğraf verdi. Vatandaşlar onunla fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarıştı. Kalabalık, toplantının gerçekleştiği alandan davul zurna ile uğurlandı.