CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, 24 Kasım 2023 tarihinde TBMM başkanlığına Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yazılı olarak cevaplandırması istemiyle vermiş olduğu soru önergesinde sormuş olduğu sorulardan, Tekirdağ’ı birinci derecede ilgilendiren iki soruya yanıt alamadığını belirtti. 
 
Yontar, önergesinde, “4 yıl önce Süleymanpaşa'da yıkılan bir lisenin bir katı, bilim ve sanat merkezi olarak kullanılmaktaydı. Yıkımdan sonra Bilsem, bir başka okula tabela okul olarak taşınmıştı. Bu da yetmedi, bilim ve sanat ikiye ayrılarak öğrenciler farklı okullarda, koridorlarda eğitim görmeye başlamıştır. Bugün bilim bölümünün tüm malzemelerinin okul koridorunda ve bodrumda çürümeye bırakılmış olduğunu, sanat kısmımın ise bir ilkokulun tek sınıfına taşınmış olduğunu görmekteyiz. Bu merkezlerde okuyan çok özel yetenekli çocuklarımız geleceğimiz için büyük bir değere sahip olup, onların yeteneklerini geliştirmek için tüm olanaklar sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı. 

Yontar, BİLSEM’e ilişkin şu soruları sordu:

1- Tekirdağ'a yakışacak BİLSEM'lerin yeni merkezlerde faaliyete geçmesi hususunda bakanlığınız tarafından bir çalışma yapılacak mıdır?
2-    Eğer yapılacaksa ne zaman yapılacaktır?
3-    Özel yetenekli çocuklarımız yeteneklerini daha da geliştirmek amacıyla bakanlığınız tarafından ne gibi projeler üstünde çalışılmaktadır?
4-    Tekirdağ'da bulunan tüm BİLSEM'Ierin fiziki şartlarının geliştirilmesi adına bakanlığınız tarafından özel bir fon ayrılması düşünülmekte midir?
5-    Bu eğitim merkezlerinde kaç öğrencimiz eğitim görmektedir? 

ÇEDES SORULARI
Nurten Yontar, vermiş olduğu diğer soru önergesinde ise “Millî Eğitim Bakanlığı'nın, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak yürüttüğü proje olan ÇEDES protokolü, kamuoyunda var olan tüm tepkilere rağmen uygulanmaya başlanmıştır.
Seçim bölgem olan Tekirdağ'ın Şarköy İlçesinde bulunan bir okulun öğrencileri, ÇEDES projesi kapsamında bir camiyi temizlemiş olup, Şarköy Müftülüğünün sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda, "ÇEDES projesi kapsamında Gazi Süleyman Paşa Camisi'nde temizlik yapıldı” ifadeleri yer almıştır.
AKP iktidarı ülkemizde eğitim sistemini ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kurallara ve referanslara dayandırarak biçimlendirmeye çalışmaktadır. ÇEDES Projesi ile amaçlananın hem okulda hem de okul dışında geçirdiği zamanlar üzerinden öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile sınırlamak olduğu görülmektedir.
Yapılması gerekenin eğitimin niteliğini arttırmak ve çocuklarımızın özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesinin önünü açmak için gerekli adımların atılması olduğunu tüm kamuoyu bilmektedir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev edinmiş bir biçimde konumlanmaktadır. Söz konusu bu uygulamalar çocukların sağlıklı gelişimini ve eğitim sisteminde bilimsel düşüncenin ilerlemesini engelleyecektir.”
Yontar, ardından şu soruları sordu:
l- Millî Eğitim Bakanlığı tarafından müfredat dışı bu uygulamaya niçin ihtiyaç duyulmuştur?
2-Okullarımızda verilen din eğitimi, din kültürü ve ahlak bilgisi alanında uzman öğretmenler tarafından verilmekte olup, bu konuda herhangi bir eksiklik var mıdır?
3-Çocuklarımızın, ders saatlerinde okuldan çıkarılarak cami temizliği yaptırılmasının mantığı nedir?
4-    Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz ilimizde bulunan tüm camilerin temizliğini yaparken, çocuklarımızı bu işe sürüklemenin kime ne faydası vardır?’ sorularını sormuştur. 

Avşar depreme ne kadar hazır olduğumuzu sordu Avşar depreme ne kadar hazır olduğumuzu sordu

Vekil Yontar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yazılı olarak yanıtlaması istemiyle sormuş olduğu sorulara yanıt alamaması ve Tekin’in bütçe görüşmelerinde TBMM kürsüsünden yapmış olduğu “
Sizin tarikat ve cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz kurumlarla protokollerimiz vardır, bu protokollerle bize hizmet edenlere teşekkür ediyorum, onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz” açıklaması muhalefet sıralarından tepkilere neden olmuştur.  
Vekil Yontar ayrıca bütçe görüşmeleri sırasında Millî Eğitim Bakanı Tekin’e: 
-Engelli bireylerimizin engeline bağlı eğitim kurumlarını Tekirdağ'da açmayı düşünüyor musunuz? 
-Tekirdağ'da hayırseverlerin okullarını açmanın yanında deprem dolayısıyla yıktırdığınız okulların yerine çocuklarımızı ikili eğitim ve tıkış tıkış sınıflardan kurtaracak okullarımızı ne zaman eğitime katacak ve açacaksınız? 
-Her branşta atama bekleyen ve söz verilen öğretmenlerin atamaları ne zaman yapılacaktır? sorularını sordu. 
Vekil Yontar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçe görüşmelerinde de Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a
-En düşük engelli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi hususunda bir çalışmanız var mıdır? 
 -Engelli çalıştırma kotaları neden boş bekletiliyor, alım sağlanmıyor ve denetlenmiyor? 
-Engelli öğretmenlerimiz atama bekliyor, onlara ne zaman kontenjan açılacak? sorularını yöneltmiştir. 
Vekil Yontar, şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili atanamayan öğretmenlerim, atamalarınızla alakalı sorular sordum cevap alamadım; çok değerli Tekirdağlı hemşehrilerim çocuklarımızın okullarının durumunu sordum, cevap alamadım; sevgili engelli kardeşlerimin maaşlarını, okullarını, atanamayan engelli öğretmenlerimizin atamalarını, %3-%4 çalıştırma kotalarının neden alınmadığını ve denetlenmesini sordum, yine cevap alamadım.  Çünkü onların yaşadığı Türkiye ile bizim yaşadığımız Türkiye birbirinden çok farklı.”
Yontar sözlerini, “ Milli Eğitim Bakanı’nın cemaatlerle anlaşmalar yapmaya devam edeceğini söylemesi kabul edilebilir bir açıklama değildir. Derhal istifa etmesini ya da Cumhurbaşkanı tarafından görevinden azledilmesini bekliyorum.” diyerek tamamladı.

Kaynak: Özge Ebecek