Türk Eğitim-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Cavit Kartal, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, Büyük Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gün olan 24 Kasım’ın kutlu ve çok anlamlı bir gün olduğunu belirtti.
Hayatını ilim ve irfana adayan, aklın ve bilimin yol göstericiliğinden ayrılmayan, Başöğretmenin izinde, onun öğretilerini, ilke ve inkılaplarını pusulası yapan öğretmenlerin, hem toplumun yükselmesi, ilerlemesi ve güçlenmesinin öncüsü hem de geleceği çağın gereklerine göre tasarlayan itici kuvveti olduğunu aktaran Kartal, “Öğretmenlerimizin; derya deniz misali bilgisi ve birikiminin sonu görünmez. Bilgi ve tecrübelerini aktarırken, öğrencilerinin becerilerini geliştirirken, nitelikli insan kaynağı oluştururken, medeniyetimizi de zenginleştirirler. Ama öğretmenler sadece mesleği ‘bilgi öğretmek’ olan kimseler değildir. Onlar aynı zamanda çocuklarımızı hayata hazırlayan, onların ruhsal gelişimlerini besleyen, kişiliklerine yön veren kahramanlardır.” İfadelerini kullandı.
“EĞİTİM BEKA MESELESİDİR”
Eğitimi“beka” meselesi olarak gördüklerini aktaran Kartal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“ Zira bir ülkenin gelişmesinin, ilerlemesinin, demokrasinin yaşatılmasının, müreffeh ülkeler düzeyine ulaşmasının en önemli aracı eğitimdir. Dolasıyla beka meselesi olan eğitimin asli unsuru öğretmenlerimize kıymet vermek, onların hak ettiği itibarını kazanmasını sağlamak, statülerini yükseltmek hem devletimize hem de toplumumuza düşen en büyük sorumluluktur. Peki mukaddes değerlerle bezenmiş bir mesleğin seçkin neferleri olan öğretmenlerimiz 24 Kasım’da mutlu mu, gelecekten umutlu mu? Öncelikle şunu söylemeliyiz ki; öğretmenlerin başta sorumluluk mevkiinde bulunanlar olmak üzere toplumda hak ettiği itibarı gördüğünü düşünmüyor, statü kaybı yaşadıklarına, değersizleştirildiklerine, mesleki imajlarının darbe almasına tanıklık ediyoruz. Bunun sonuçlarını en sık olarak öğretmenlere yönelik şiddet olaylarında görüyoruz. Öğrenci/veli şiddetine maruz kalan, korun(a)mayan, yalnızlaştırılan öğretmenlerimiz; disiplin yönetmeliklerindeki yetersizlikler, yöneticilerin öğretmenlere bakış açıları, şiddete yönelik önleyici ve caydırıcı tedbirler geliştirilememesi nedeniyle şiddete maruz kalmaktadır. Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu, Ayhan Kökmen, Rabia Sevilay Durukan ve nice öğretmenimiz şiddet kurbanı eğitimcilerimizdir.”
“KANUN TEKLİFİMİZE SAHİP ÇIKILSIN”
Kartal, şunları kaydetti:
“Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek için hazırladığımız ve milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettiğimiz kanun teklifimizin hayata geçirilmesini istiyoruz. Şikayete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılması ve eğitim çalışanlarının yasal koruma altına alınması en büyük beklentimizdir. Öğretmenlerimizin en büyük sorunlarından birisi de ekonomik sıkıntılar içinde olmalarıdır. Ekonomik daralmışlığın etkisini en çok hisseden kesimlerden biri olan öğretmenler, yıldan yıla yoksullaşmaktadır. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 13 bin 684 TL, yoksulluk sınırı ise 44 bin 573 TL’ye ulaştı. Haziran-Ekim aylarını kapsayan dört aylık dönemde memurların enflasyon karşısında maaşları yüzde 22,1 oranında eridi. Bu dönemde memurların alım gücü aylık 5 bin 635 TL azaldı. Bakınız; 9/1 derecedeki bir öğretmen aylık 22 bin 852 TL, 5/3 derecedeki bir öğretmen aylık 24 bin 319 TL, 1/4 derecedeki bir öğretmen aylık 25 bin 112 TL kazanmaktadır. Öğretmenler maaşları ile ancak iki Cumhuriyet altını alabilmektedir. Maaşlarına haciz konulan, her ay kredi kartının sadece asgarisini ödeyebilen, ek iş yapan, kredi çekip, borç sarmalında olan öğretmenlerimize nefes aldırmamız gerekmektedir. Bu kapsamda Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenlerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesine yönelik düzenlemelere gidilmesinin ilk adımı olarak her 24 Kasım’da bir maaş ikramiye verilmesi konusunda bir kanun teklifi hazırlayarak, siyasi partilerin grup başkan vekillerine sunduk, bu teklife destek verilmesi hususunda milletvekillerine mektup gönderdik. Ekonomik sorunlarına bir nebze de olsa sembolik katkı sağlayacak olan bu kanun teklifimize sahip çıkılmasını istiyoruz.”
“ÖDENEK ASGARİ ÜCRET TUTARINDA OLSUN”
Kartal, “Bir diğer talebimiz de her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin bir asgari ücret tutarında tüm eğitim çalışanlarına ödenmesidir” dedi.