CHP’den Süleymanpaşa Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Mehmet Sabri Yüce, Des Otel’de geniş katılımlı bir toplantı düzenledi.
Toplantıya basın mensuplarının yanı sıra partililer ve Yüce’yi destekleyenler yoğun ilgi gösterdi.
Kapıda misafirlerini karşılayıp tek tek “hoş geldiniz” diyen Yüce, ardından masaları da gezerek örnek bir ev sahipliği örneği gösterdi.
EĞİTİM, EKONOMİ VE DEPREM
Yüce, daha sonra yaptığı konuşmada, aday adayı olurken hiçbir yerden işaret almadığını, kendine, mesleki ve siyasi birikimine güvenerek aday adaylığını açıkladığını söyledi.
Yüce, kenti yakından ilgilendiren üç önemli unsur olduğunu, bunların eğitim, ekonomi ve deprem konuları olduğunu ifade etti.
Bu üç hususta başarılı olunması gerektiğine işaret eden Yüce, “Bunun için çağdaş bir yönetim anlayışını benimsemeliyiz” dedi.
“ÇOCUKLARIN UMUDU OLMAK ZORUNDAYIZ”
Yüce, 2000’li yılların başından itibaren insanların köylerden kentlere göç etmeye başladığını, bunun sonucu gettoların ve yoksul mahallelerin oluştuğunu aktararak, şunları kaydetti:
“O insanların hayali sadece asgari ücretle çalışabilmek ve çocuklarının karnını doyurabilmek. O insanların yetiştirdiği çocukların hayali de bu oluyor. Biz bu çocukların umudu olmak zorundayız. O çocuklara doktor, avukat, öğretmen olabilecekleri ortamı yaratmak zorundayız. Yerel yönetimler çocukların önünü açmak zorunda. Şimdi şehrin iyi mahallelerinde yaşayan çocuklarla dar gelirli ailelerin çocuklarının hayata bakması ve başlaması açısından çok farklar var. Yerel yönetimler olarak bu farkın kapatılması ve fırsat eşitliğinin giderilmesi için çalışmalıyız.”
TURİZMİ ÖN PLANA ÇIKARMALIYIZ
Yüce, 1990’lı yıllardan beri ekonomik kriz yaşandığını, Kovid 19 ile gelen ekonomik krizin de insanları daha olumsuz etkilediğini anımsattı.
Kent ekonomisinin canlandırılması için yerel yönetimler olarak yaratacakları katma değeri, kent insanıyla paylaşarak bu sorununun çözümüne katkı sunmaya çalışacaklarını dile getiren Yüce, şunları kaydetti:
“Süleymanpaşa aslında kendini tanımlayamamış kasaba gibi bir kent halinde. Önceleğimiz halkımızla birlikte kentimizin kimliğinin tanımlanması olacak. Bunu bütün insanlara ulaşıp 21. yüzyıl becerilerini kullanarak gerçekleştireceğiz. Dijitalleşmeyi kullanacağız.
Turizmi ön plana çıkarmamız lazım. Ekonomimizin gelişmesi için vazgeçemeyeceğimiz bir unsur bu. Coğrafi olarak inanılmaz kaynaklarımız var. Türkiye’nin en güzel yerleri Tekirdağ’da, bunu avantaja çevirmeliyiz.”
Yüce, kooperatifleşmenin önünü açacaklarını da ifade etti.
“FASTİVALLER FUARA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ”
1970’li yılların anlayışıyla Tekirdağ’da festivaller düzenlendiğini vurgulayan Yüce, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bizim bunu fuara çevirmemiz lazım. Uluslararası katılımlı, kültürel etkinlikler yapılmalı. Çadırlarda değil güzel tesislerde yapmamız lazım. Bunu gerçekleştirdiğimizde, yılın her dönemi etkinlik yapma şansımız olacak. Kente gelen yerli yabancı turist sayısı artacak. Edirne ve Kırklareli’nin yaptığı alış veriş turizmini artırmamız lazım.”
“DEPREME DAYANIKLI KENT İNŞA ETMELİYİZ”
Tekirdağ’ın en büyük problemlerinden birinin de deprem riski olduğunun altını çizen Yüce, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tekirdağ’da depremde hasar görecek binaların envanterine ilişkin net değerler yok. Öncelikle hemen bu verileri net olarak ortaya koymalıyız. Bunu Büyükşehir Belediyesi ile yapmalıyız. Depremle ilgili verilerin tespitinden sonra kenti depreme hazır hale getirmemiz lazım. Bu konuda enkaza ilişkin hazırlıklar var. Artık bizim güvenli yaşam için dirençli kentleri yaratma çalışmasına geçmeliyiz. Teknik ekiplerle çalışıp tüm paydaşlarla beraber kentsel dönüşümü gerçekleştirmeliyiz.”
