CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, yaptığı açıklamada, Türkiye’de GDO’lu ürünlere yönelik denetimlerin yetersiz olduğu konusunda 2019 yılından bu yana uyarılarda bulunduğunu, Tarım ve Orman Bakanlığının bugüne kadar inkar ettiği denetimsizliğin, son gelişmeler ile kanıtlandığını kaydetti.
Aygun, GDO kartellerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na kadar sızıp, anlaştıkları memurlar ile yurda yasak ürünleri soktuklarının anlaşıldığını vurgulayarak, Tekirdağ’da bu konuda genişleyen soruşturma kapsamında 50’ye yakın şüphelinin gözaltına alındığına işaret etti.
“HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE SOKULUYOR”
Aygun, “Türkiye’de halk sağlığı tehlikeye sokuluyor. Büyük bir denetimsizlik söz konusu. Ülkemizi bu hale getirdiler” diye isyan etti.
Aygun, GDO’lu ve tehlikeli toksinler içeren mısır, kanola ve ayçiçeği gibi gıdaların 2020-2024 yılları arasında sahte raporlar ile ithal edilerek piyasaya sürüldüğünün ortaya çıktığını kaydetti.
Bu konuda Tekirdağ’da kapsamlı bir soruşturma yürütüldüğünü belirten Aygun, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde görevli bir memurun sahte analiz raporları düzenleyerek GDO’lu ürünlerin piyasaya sürülmesine aracılık ettiğinin savcılık soruşturması ile gün yüzüne çıktığını anlattı.
Aygun, “Daha önce uyarmıştım, dinlemediler, haklı çıktım” dedi. Aygun, eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye 2019’da soru önergesi
vererek, “GDO’suz olarak kabul edilen ve Bakanlığınızca kayıt altına alınıp sertifikalandırılan mısır, patates, çeltik, soya, kanola ve şeker pancarı tohumlarını halkımızın sağlığını tehlikeye atmamak adına inceletmeyi düşünüyor musunuz?” diye sorduğunu anımsattı.
Son olarak yeni Bakan İbrahim Yumaklı’ya 21 Mayıs 2024 tarihinde soru önergesi veren CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, “Yurt dışından Tekirdağ’a gemilerle getirilen GDO’lu mısırın Tarım İl Müdürlüğü laboratuvarlarında analiz sonuçlarının değiştirildiği yönünde haberler
çıkmaktadır. Tarım İl Müdürlüğünden yapılan ihbar ile Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı tarafından jet hızıyla soruşturma başlatılırken, bakanlıktan da müfettiş
tayin edildiği öğrenilmiştir” uyarısında bulunmuştu.
Aygun, bu kapsamda şu sorulara yanıt verilmesini istemişti: 1. Tekirdağ’da faaliyet gösteren firmalar tarafından yurt dışından gemilerle
getirilen GDO’lu mısırın laboratuvarlarda normalleştirilerek, GDO’suz olarak rapor edildiği, bu yolla tonlarca mısırın iç piyasada tüketime sunulduğu iddiaları doğru mudur?
2. Bu iddialara karışan firma sayısı kaçtır?
3. Bakanlık tarafından konuya ilişkin inceleme başlatılmış ve suç duyurusunda bulunulmuş mudur?
4. Tarım İl Müdürlüğü Laboratuvarında çalışan kişilerin bu konuda “Şifrelerimiz çalınmıştır” savunmasını yaptığı doğru mudur?
5. Laboratuvar sonuçları nasıl değiştirilmektedir? Bakanlığın, insan hayatına
ilişkin böyle bir konuda güvenlik tedbiri almamasını nasıl açıklıyorsunuz?
6. Bakanlık içinde GDO’lu mısır üreticileri ile çıkar pazarlığı yaparak, gıda güvenliğini riske atan kişileri yakalayıp, gerekli işlemleri başlatacak mısınız? Bu konunun arkasında hangi odaklar varsa üzerine gidip, suçluların adalete teslim edilmesini sağlayacak mısınız?
7. Bakanlıktan bu olayı ihbar eden personelden daha ayrıntılı bilgi alacak
mısınız?
BAKAN’DAN YANIT
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 3 Temmuz 2024 tarihinde soru
önergesine verdiği yanıtta, soruşturmayı doğrulayarak, adli ve idari sürecin
devam ettiğini belirtmiş, gıda numune analiz işlemlerinin Gıda Kontrol
Laboratuvar Sistemi üzerinden yapıldığını belirtmişti.
BAKANLIKTAKİ KARTEL UZANTILARI
Soruşturmanın genişlemesi ile GDO skandalının büyüdüğünün ortaya çıktığını
kaydeden CHP Tekirdağ Milletvekili Aygun, şöyle devam etti:
“Tarım İl Müdürlüğü ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki bazı memurların, 4-5
ithalatçı firma ile ağ kurduğu, sahte raporlar düzenleyerek sistemden geçirdiği,
inceleme yapılmadan analiz yapılmış gibi gösterdiği, hatta şüpheli bir memurun
görevden alınmasına karşın başka bir arkadaşının yardımıyla laboratuvar
şifrelerini çalmak suretiyle operasyona devam ettiği iddia edilmektedir. Bunlar
skandaldır! Bu aşamaya gelinmesi kabul edilemez! Bir başıboş sistemde
yaşıyoruz. Hayatlarımız tehlikede!”
“İNSAN SAĞLIĞI İLE OYNANAMAZ!”
Aygun, insan sağlığının bu denli yok sayılamayacağını, Tarım ve Orman
Bakanlığı’nda iki-üç aşamalı çok etkin bir denetim mekanizması kurulması
gerektiğini belirterek, “Bu skandal, bakanlık içindeki ihmaller zincirinin
sonucudur. Bu zincir kırılmalı ve gereken güvenlik sistemi kurulmalıdır” uyarısında bulundu.
ÖZGÜR TAŞMERDİVENLİ’NİN AÇIKLAMALARI
CHP Tekirdağ İl Başkanı Şenol Özgür Taşmerdivenli, GDO’lu ürün tartışmalarına ilişkin, “GDO'lu mısır satışı ile ilgili mücadelenin sonuna kadar gidilmelidir” başlıklı bir açıklama yaptı.
Taşmerdivenli açıklamasında, Malkara ilçesinde GDO’lu mısır ithal edip halka satarken birçok kişinin gözaltına alındığını belirtti.
Ancak yetkili makamlarca bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığını aktaran Taşmerdivenli, “Halk sağlığını bu kadar ciddi şekilde ilgilendiren bir konu ile ilgili resmi makamlar tarafından bir açıklamaya gerek duyulmaması, tarafımızda olayın üzerine ciddiyetle gidilmediği kanısını uyandırmaktadır” dedi.
Taşmerdivenli, şunları kaydetti:
“Olayın sadece görevli memurlar bazında ve üzerinde kalmamasının ve bu organizasyonun tüm etkenleri, tüm paydaşları, kişi ve kurumları ile ortaya çıkartılmasının sağlanması için CHP il yönetimi olarak avukatlarımız ve milletvekillerimiz ile bu konunun takibini sonuna kadar sürdüreceğimizi tüm kamuoyu bilmelidir. Halkın sağlığını hiçe sayan bu kişiler hakkındaki soruşturma ve kovuşturma mücadelesinin siyasi kimlik ve kişilerin mevki makamına bakılmaksızın yapılması gerekmektedir. Her şeye rağmen inancımız odur ki, adaletin tecelli edeceğine ve olayın adil bir şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz.
GÖKHAN METİNER’İN AÇIKLAMASI
İYİ Parti Tekirdağ İl Başkanı Gökhan Metiner, “GDO konusunda Tekirdağlı hemşerilerimiz endişeli” başlıklı bir basın açıklaması yayımladı.
Metiner, açıklamasında, Tekirdağ’da yaşanan GDO’lu mısır olayının, halk sağlığı açısından büyük bir tehlike olduğunu belirterek, “İşin kötüsü, bu tehlike sadece yerelde değil, ülke genelini etkileyebilecek boyutta. Birçok insan gözaltına alındı ama ne var ki yetkililerden hala tık yok. Şu ana kadar bir açıklama bile gelmedi. Bu da doğal olarak halkta ciddi bir endişe ve güvensizlik yaratıyor” dedi.
Metiner, şunları kaydetti:
“Ama mesele sadece gözaltına alınan birkaç kişiyle kapanmamalı. İşi derinlemesine incelemek gerekiyor. Bu işin arkasında kim var, kimler katkıda bulunmuş, hangi kurumlar rol oynamış, hepsi ortaya çıkarılmalı. Şu ana kadar ne yazık ki, adalet mekanizmasının da pek hızlı işlemediğini görüyoruz. Gözle görülür bir ilerleme yok, bu da sanki olayın üstünün örtüleceği hissini yaratıyor. Böyle olaylar kesinlikle siyasi kimlik veya mevki fark etmeksizin, tarafsız bir şekilde soruşturulmalı. Ancak adaletin tecelli edeceğine dair ciddi endişelerimiz var. Herkesin sağlığı tehlikede, bu konuda hızlı ve kararlı adımlar atılması şart ama şu ana kadar kayda değer bir adım yok.”