Tekirdağ’da TÜİK verilerine göre 41 bin 188 dekar sofralık, 500 dekar yağlık olmak üzere toplam 41 bin 688 dekar alanda zeytin yetiştiriliyor. Bunların 16 bin 228 tonu sofralık 200 tonu yağlık olmak üzere toplam 16 bin 428 ton olduğu belirtildi.
Tekirdağ'da zeytin yetiştiriciliği %98 sofralık (Gemlik) ve %2 yağlık (Ayvalık) çeşidi olarak uygulanıyor.
Marmara Bölgesi'nin zeytin üretim merkezlerinden biri olan Tekirdağ’da zeytin hasadı dönemi başladı. Tekirdağ’ın verimli toprakları, kaliteli zeytin üretimi için ideal koşulları sağlarken, bölgedeki çiftçiler yıl boyu verdikleri emeğin karşılığını almak üzere arazilerde yoğun bir mesaiye girdi. Özellikle Şarköy’de yoğunlaşan zeytin ağaçları, bölge ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Ancak bu yıl çiftçilerin beklentilerinin yanında, iklim koşulları ve üretim maliyetlerinin yükselmesi gibi endişeler de gündemde.
Tekirdağ, Ege Bölgesi kadar zeytin üretiminde tanınmasa da Marmara Bölgesi’ndeki zeytin üretiminin bir kısmını karşılıyor. Hem yeşil hem de siyah sofralık zeytinde yüksek kaliteye sahip olan Tekirdağ zeytinleri, genellikle yerel pazarlarda ve çevre illerde yoğun talep görüyor. Ayrıca bölge, zeytinyağı üretiminde de söz sahibi olmaya aday bir konumda. Şarköy ve Marmaraereğlisi gibi ilçelerdeki bazı üreticiler, geleneksel yöntemlerle soğuk sıkım zeytinyağı üretimine yönelerek ürünlerinin kalitesini daha da artırmayı hedefliyor.
ZEYTİN HASADINDA İKLİM KOŞULLARININ ETKİSİ
Bu yıl Türkiye genelinde yaşanan kuraklık ve ani hava değişiklikleri Tekirdağ’daki zeytin ağaçlarını da etkiledi. Bölgedeki çiftçiler, özellikle bahar dönemindeki yağış azlığı nedeniyle ağaçların yeterince gelişemediğini, bazı meyvelerin küçük ve zayıf kaldığını belirtiyor. Bu durum, hem sofralık zeytin rekoltesini hem de yağlık zeytin miktarını düşürmüş durumda. Uzmanlar, zeytin ağaçlarının su ihtiyacının bu yıl tam anlamıyla karşılanamaması nedeniyle Tekirdağ’da geçen yıllara oranla daha düşük bir rekolte beklediklerini ifade ediyor.
Öte yandan, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında çiftçiler su tasarrufu sağlayacak yöntemler ve damla sulama sistemlerine yönelmeye çalışıyor. Bu yöntemler, hem su tüketimini azaltarak doğaya katkı sağlıyor hem de üreticilerin sulama maliyetlerini düşürmesine olanak tanıyor. Ancak birçok küçük çiftçi, bu sistemleri kurmanın maliyetli olduğunu ve devlet destekleri olmadan bu teknolojilere erişmenin zor olduğunu dile getiriyor.
GELENEKSEL VE MODERN HASAT YÖNTEMLERİ
Tekirdağ’da zeytin hasadı, geleneksel yöntemlerin ağırlıkta olduğu bir süreç olarak dikkat çekiyor. Çiftçiler, çoğunlukla elle toplama ve sırıkla silkme yöntemlerini kullanarak ağaçlardan zeytinleri topluyor. Bu yöntemler, meyvelerin zarar görmesini engelliyor ve zeytinlerin daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Ancak, elle hasat zaman alıcı ve iş gücü gerektiren bir yöntem olduğu için, özellikle geniş arazilere sahip üreticiler açısından maliyetli olabiliyor.
Tekirdağ’da büyük zeytin üreticileri ise makineyle hasat gibi modern yöntemlere yönelmeye başladı. Zeytin toplama makineleri, büyük arazilerde daha kısa sürede ve daha az iş gücüyle hasat yapılmasını sağlıyor. Ancak bu makineler yüksek maliyetli olduğundan, çoğu küçük ve orta ölçekli çiftçi geleneksel yöntemleri tercih etmeye devam ediyor.