Yontar, şunları kaydetti:
“Çocuklara sanayi tipi halı yıkama makineleriyle kablolar ellerinde halı temizletilmiştir. Kablolarda olası bir elektrik kaçağı bu çocukların ölümüne sebebiyet verebilirdi. Yurt asansörlerindeki ölümler gibi bir durum olsaydı buna da ‘Allah'ın takdiri’ mi diyecektiniz? Çocuklarımızın hayatıyla oynamayın. Biz boşuna pedagojik formasyon demiyoruz. ‘Manevi danışman’ adı altında imam-hatipli danışman atayacağınıza, pedagojik formasyon almış psikolojik danışmanları rehber öğretmenleri olarak atayın. 100 öğrenciye 1 rehber öğretmen atama sözünüzü tutun.”

Diyanet-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Adem Yaryıkan ise yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan iş birliği protokolü ile kapsamı genişletilen Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) kapsamında; öğrencilere milli, manevi, ahlaki, insani, kültürel değerlerini benimseyen, çağın ve geleceğin becerileriyle, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı, akl-ı selim bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlamanın amaçlandığını belirtti. 

GENÇLER FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ İDDİASI
ÇEDES Projesi’nin öğrencilerin fıtratındaki duyguları gerçekleştirmesi için bir fırsat alanı oluşturacağına inandıklarını aktaran Yaryıkan, şunları kaydetti:

Macar basın mensupları Rakoczi Müzesi ve simge yerleri gezdi Macar basın mensupları Rakoczi Müzesi ve simge yerleri gezdi

“Bazı gazete ve haber sitelerinde yer alan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam, müezzin, vaiz atandığı yönündeki haberler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktaydı. Saldırılarla projeyi engelleyemeyen güruh Tekirdağ Şarköy ilçemizde camiyi ziyaret eden gençlerin fotoğraf çekmek maksadıyla cami temizliği mizanseni üzerinden saldırmayı yeni yöntem olarak belirlemiştir.  ÇEDES projesi işbirliği protokolü kapsamında ilgili kurumlardan temsilciler belirlenmiştir. Protokolde okul müdürlüklerince uygun görülen ders saatlerinde il ve ilçe müftülüklerinin belirleyeceği üst düzey görevlilerin ‘Değerler Eğitimi’ vermesine imkan sağlamak veya bu derslerin saatlerinin bir kısmında konuşma yapmalarına kolaylık sağlamak’ ifadesi vardır. Bu çerçevede, velilerden ve öğrencilerden gelen talep üzerine ilahiyat fakültesi mezunu ve üst düzey pedagojik eğitim alan kişiler, okul müdürünün uygun göreceği saatte ve öğretmenlerin eşliğinde öğrencilerle görüşebilmektedirler. Bu görüşmeler okul tarafından düzenlenen seminerler şeklinde olup, gelen kişiler konuşma yapmaktadırlar. Camiler ve sair ibadet yerleri ziyaret edilmekte öğrencilerin sosyal alanları tanımaları sağlanmaktadır. Son günlerde çeşitli basın açıklamalarıyla ortalığı karıştırmayı hedefleyen bazı ideolojik sendikalar delilsiz bir şekilde hocalarımız ve yaptıkları güzel işler üzerinden projeyi kadük edebilir miyiz derdine düşmüşlerdir.”

Kaynak: Özge Ebecek