Tekirdağ’da bazı sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcileri ile üyeleri, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını kınamak ve Filistin’e destek için kent meydanında toplandı. 
Burada bir konuşma yapan AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Ali Gümüş, sözlerine “Bugün üzülerek ve yüreklerimiz buruk bir şekilde bu meydanda toplanmamıza sebep olan, ilk kıblemiz, Mescid-i Aksa'nın şehri Kudüs ve Filistin halkına uygulanan zulüm ve soykırıma varan siyonist İsrail saldırılarıdır” diyerek başladı. 
Gümüş, sözlerine şöyle devam etti:
“Geçmişten bugüne tarih bize öğretmiş ve göstermiştir ki; kendisini süper güç olarak addeden devletler Filistin meselesinde çifte standart uygulamakta ve Filistin halkına uygulanan zulme göz yummaktadır. Son yaşanan gelişmeler ile ABD Başkanı Biden’ın akıl tutulması olarak nitelendirdiğimiz açıklamaları ve tutumu bunu bir kez daha ispatlar niteliktedir. İsrail’in bugün devam ettirdiği devlet terörü ve Baptist Hastanesine yaptığı saldırı kanlı tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. Bizler Sabra ve Şatilla katliamını unutmadığımız gibi İsrail’in hiçbir zulmünü unutmayacağız. Dün vefatının sene-i devriyesi münasebeti ile andığımız Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi ; Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.

Hastanelere, okullara, sivillere, gazetecilere, kendisinden olmayan her şeye ve herkese gözü dönmüş bir şekilde saldıran, savaş ahlakı olmayan, hak, hukuk tanımayarak insanlık suçu işleyen İsrail 1947’den beri dilediğini yapıyor, bugün de aynı pervasızlıkla, yoluna devam ediyor.Bir şairimizin dediği gibi; ‘Önce yüreklerimizdeki Kudüs’ü işgal ettiler. Biz savaşı önce kendimizde kaybettik.’ Müslümanlar olarak yüreklerimizdeki Kudüs işgal edildiğinden beri zalime gerektiği gibi karşı koyamaz olduk.”

Gümüş, Osmanlı Devleti’nin 4 asır boyunca Kudüs’ü diğer dinlerin mensupları için de barış, huzur ve esenlik şehri olarak yönettiklerini ifade etti. 
Birinci Dünya Savaşı’nda yenilen tarafta yer alan Osmanlı’nın diğer pek çok coğrafya gibi Kudüs’ü de terk etmek zorunda kaldığını anlatan Gümüş, “İşte o günden beri Kudüs huzur yüzü görmedi. Şehrin tüm dinlere saygılı yapısı hızla bozuldu. Müslümanlarla birlikte Hristiyanların kutsalları da İsrail’in tehdidi altına girdi. Bugün yaşadığımız tüm olayların temelinde İsrail’in Filistinlere reva gördüğü insafsız abluka politikasıdır. Gazze Şeridi ! 10 km’ye 40 km ebatlarında bir kara parçası. Düşünün! Enine gitseniz 10 km boyuna gitseniz 40 km Gazze şeridinin toplam yüzölçümü 365 km², daha iyi anlaşılabilmesi için, Tekirdağ’ımızın 20’de birine denk gelen bir arazi üzerinde 3 milyona yakın bir nüfus yaşamakta ve buradan hiçbir şekilde çıkamamaktasınız. Denize açılıp ballık dahi tutmanız mümkün değil tamamen bir açık hava hapishanesindesiniz elektrik, su, ilaç, gıda gibi tüm temel ihtiyaçlarınız sizi bir kaşık suda boğmaya çalışan İsrail’in kontrolünde gelebiliyor.” 
Gümüş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm dünya Hamas’ın fiillerini konuşuyor kimse bu eylemlerin temelinde neyin yattığını sorgulamıyor. Kimse Hamas’ın olmadığı Batı Şeria’da neden her gün çocuk öldürüldüğünü sorgulamıyor. Müslümanlarla olan kavgasında İsrail'in gücü diasporasının, yani tüm dünya Yahudilerin olağanüstü destek ve dayanışmasının sonucudur. Bizim zaafımızın sebebi ise tam tersi, bölünmüşlüğümüzün, yetersiz destek ve bazı durumlarda da açık anlaşmazlığın sonucudur. İşte burada birlik, bölünmüşlüğün karşısındadır. Kudüs'ün yarın sadece Müslüman şehir olması için değil, onun yeniden herkese açık olması ve adil bir şekilde yönetilmesi için bizim güçlü olmamız gereklidir. Gelin, ayaklarımızdaki Kudüs gücüyle bu zulme karşı hep birlikte yürüyelim, durmayalım, ama bu yürümeye sürekli olarak devam edelim. Ve birileri bu yürüyüşü görsün, çünkü Müslümana umutsuzluk yakışmaz. Rabbimin müjdesi var, ‘Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız muhakkak üstün olan sizsiniz.’ İşte bu ilahi müjdeye layık olabilmek için birlik olalım ve zalimlerin karşısına tek bilek, tek yürek olarak çıkalım. Kudüs inşallah tüm Müslümanların kurtuluşunun vesilesi olacaktır.


Peygamber Efendimizin (SAV) miraca çıktığı bu kutsal şehri, Hazreti Ömer’in (RA) ve Selahaddin Eyyubi’nin mirasını sahipsiz bırakmayacağız.”
İHH Tekirdağ Başkanı Süleyman Çalışkan ise konuşmasında, ‘’Televizyonlarda canlı canlı izliyoruz. Anneler şehit olan çocuklarını kucaklarında toprağa veriyorlar. Hayatta kalan çocuklarına ‘sakın ha evladım geriye durma, zulmün karşısına açık mücadeleci kimliğinle çık geriye durma’ diye öğütler veriyor. Topyekün kafir güçlere karşı mücadele veriyorlar’’ ifadelerini kullandı. 
Kur’an-ı Kerim’in de okunduğu protesto gösterisinde sloganlar atılarak İsrail kınandı.

Editör: Trakya Gazetesi