TÜİK enflasyonu ile İTO ve EN-AG gibi enflasyon tahmininde bulunan kurumların verileri arasındaki makasın yeniden açıldığını vurgulayan Öztrak, “Rekabet gücünü artıran, toplumun tüm kesimlerine uyumun yükünü adaletle dağıtan, güçlü bir sosyal destek ağına sahip, güven veren bir hukuki ve kurumsal çerçevesi olan, dört başı mamur bir program olmadıkça hiçbir sonuç kalıcı olmaz. Her şey geçici olaya mahkumdur” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, temmuz ayı enflasyon verileriyle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:
“TÜİK temmuz ayında tüketici enflasyonun aylık yüzde 3,23, yıllık yüzde 61,78 olduğunu açıkladı. Geçen yıl yaz aylarında İTO, ENAG ve TÜİK’in enflasyon rakamları bir birine yaklaşmış hatta ağustos ayında TÜİK enflasyonu İTO ve ENAG’ı geçmişti. O dönemde bu durum, ‘TÜİK verilerinin gerçeğe yaklaşması’ olarak anlatılmış, yeni ekonomi yönetimi için bir ‘güven unsuru’ olarak sunulmuştu. Aradan bir yıl geçti… TÜİK enflasyonu yeniden diğer iki enflasyon tahmininin altında... TÜİK enflasyonu ile diğerleri arasındaki makas açılmaya devam ediyor. Diğer taraftan Merkez Bankası, önce enflasyonda zayıflamanın mayıs ayında ‘geçici bir kesintiye’ uğradığını; sonra da ‘temmuz ayında enflasyonun geçici olarak artacağını’ söylemişti. Bugün de temmuz ayı enflasyon verilerinin ardından Hazine ve Maliye Bakanı ‘Temmuzda aylık enflasyon geçici etkiler kaynaklı arttı’ dedi. Mayıs’ta geçici etki… Haziranda geçici etki… Temmuzda geçici etki… Bu geçici etkiler vatandaşın tenceresini cüzdanını kalıcı olarak boşaltıyor.”
“ADİL VE GÜÇLÜ SOSYAL DESTEK AĞINA SAHİP BİR PROGRAM GEREKİYOR”
Faik Öztrak, şunları kaydetti:
“Bu kadar ‘geçicinin’ sebep olduğu güven bunalımı da ‘kalıcı’ oluyor… Rekabet gücünü artıran, toplumun tüm kesimlerine uyumun yükünü adaletle dağıtan, güçlü bir sosyal destek ağına sahip, güven veren bir hukuki ve kurumsal çerçevesi olan, dört başı mamur bir program olmadıkça hiçbir sonuç kalıcı olmaz. Her şey geçici olaya mahkumdur.
Diğer taraftan Bakan Şimşek, baz etkisiyle gerileyen yıllık enflasyonu müjde gibi açıklasa da, son bir yılda vatandaşlarımızın eğitim, sağlık, ulaştırma, gıda gibi en çok ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerde fiyat artışları, tabelada yazan enflasyonun çok üstünde… Son bir yılda; elektrik-gaz ve diğer yakıtların fiyatı yüzde 112, eğitim ücretleri yüzde 105, temel hastane hizmetlerinin fiyatı yüzde 88, ulaştırma hizmet fiyatları yüzde 94, kuzu eti fiyatı yüzde 99, tereyağı fiyatı yüzde 74, meyve fiyatları yüzde 70 arttı. Yine son bir yılda kiralar, yüzde 25 üst sınır uygulamasına olmasına rağmen, yüzde 122 yükseldi. Bütün bunların dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın bütçelerine etkisi geçici falan değil bal gibi kalıcı…”