Destici, Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Vatan Şairi Namık Kemal'in memleketinden olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Yarın, Batı Trakya Türklerinin unutulmaz lideri Dr. Sadık Ahmet'i vefatının yıl dönümünde anacaklarını ifade eden Destici, "Partimiz kurulduğu günden bu yana Sadık Ahmet'in vefatının her ölüm yıl dönümünde kabri başında olan partidir. Çünkü Türk milliyetçisi olarak Türk dünyasına, Türk dünyasının değerlerine, Türk dünyasının kahramanlarına, Türk dünyasının şehitlerine sahip çıkmak bizim boynumuzun borcu. Batı Trakya'da, Balkanlarda, dünyanın her tarafında Türklüğün var olması için mücadele eden bütün soydaşlarımıza, dindaşlarımıza sahip çıkacağız." şeklinde konuştu.
Destici, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu aktararak, Türkiye'nin güçlü olması için devletin güçlü olması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin terörle mücadelesinin devam ettiğini vurgulayan Destici, "Terörle asla müzakere olmaz mücadele olur. Kökünü kazıyana kadar, bir tane bırakmayana kadar. Terör konusunda mücadele olacaksa terörün tüm unsurlarına karşı mücadele olmalı. Dağdaki terörist öldürülünce terör bitmiyor. Sözde STK kurmuş, örgütün uzantısı, mecliste parti kurmuş, milletvekili mecliste terör örgütünü övüyor. Bunlarla da mücadele edeceksin. Dünyanın hangi ülkesinde bunun örneği var ama maalesef benim ülkemde var. Onun için bu topyekün mücadele olmadan, o meclisten o teröristler atılmadan terör bitmez arkadaşlar. Bakın artık öyle arsızlaştılar ki sahil kentlerimizde akşam PKK marşlarıyla halay çekecek kadar hadsizleşdiler. Elbette haklarında soruşturma başlatılmış, gözaltına alınanlar var ama iş bu noktaya kadar gelmiş. Daha önce bırakın bunu gerçekleştirmeyi bunu akıllarından dahi geçiremezlerdi. Ama bakın iş bu noktaya gelmiş. Demek ki burada bir vahamet var. Artık Türkiye'nin, Türk devletinin sabredecek vakti yoktur. Artık gereği eksiksiz ve noksansız bir şekilde yerine getirilmelidir." diye konuştu.
“SALDIRGAN, SAHİPSİZ, BULAŞICI HASTALIK TAŞIYANLARI UYUTALIM”
Destici, partisinin sokak köpekleriyle ilgili görüşünün en başından bu yana net olduğunu belirtti.
Yurt dışında sokaklarda köpek görmenin mümkün olmadığını aktaran Destici, "İnsanların yoğun olarak yaşadığı mahalleler, caddeler, köpeklerin yaşam alanı değildir. Köpeklerin yaşam alanı çiftliklerdir. İnsan evine alır ve kendisi bakar saygı duyarım. Kendiniz bakarsınız, sahiplenirsiniz, saygı duyarım." ifadelerini kullandı.
Köpekleri kısırlaştırmanın bir çözüm olmadığını vurgulayan Destici, şunları kaydetti:
"Biz demiyoruz ki köpekleri toplayalım, toptan öldürelim. Biz diyoruz ki köpeklerimizden, sokaklarımızı temizleyelim ve saldırgan olanları sahipsiz olanları, sahipsiz olanları, bulaşıcı hastalık taşıyanları da uyutalım diyoruz. Bu kadar basit. Avrupa bunu yapmış, dünya bunu yapmış. Bunu yapmadıktan sonra biz bu meseleyi çözemeyiz. Kısırlaştırmak çözüm olmuyor. Bakın, Türkiye kuduz riski en yüksek olan ülkeler arasında gösterilmeye başlandı. Allah korusun bu Kovid salgını gibi bir kuduz salgını ile karşı karşıya kalabiliriz. Yani bunun tedbirlerini almak zorundayız. Bu yasanın meclis kapanmadan yasalaşmasını beklediğimizi bir kere daha buradan ifade ediyorum. Meclisteki partilerimize ve milletvekillerimize bu sokak köpekleriyle ilgili düzenlemeye karşı koydukları direnci özellikle muhalefet partileri direnci, ekonomiyle ilgili vergiyle ilgili, asgari ücretle ilgili emekli maaşıyla ilgili olan konularda terörle mücadele konularında göstermelerini beklediğimizi de buradan ifade ediyorum."
“TÜRKİYE’NİN MESELESİ SOYADI MESELESİ MİDİR ?”
Yargı paketi içerisinde yer alan Soyadı Kanunu ile ilgili açıklamalarda bulunan Destici, sözlerini şöyle tamamladı:
’’Bir Türk devlet aile geleneği var, evlilikte kocasının soy adı alınıyor. İsteyen hanımefendi kardeşimiz kendi soyadını da kullanabiliyor. Ama sadece kendi kızlık soyadını kullandığında, babanın da soyadı farklı, çocuklar kimin soyadını alacak. Çocuklar babanın soyadını aldı, bir yere gittiklerinde annenin soyadı ile çocukların soyadı uyuşmayacak. Karşıdaki vatandaşta bir şüphe uyanacak, ikisini beraber kullansa ne var bunda yani? Türk devlet aile geleneğine uygun ve aile geleneğinin bana göre sigortasıdır aslında. İsteyen eşinin soyadını kullanır, isteyen hem kendisininkini hem de eşininkini kullanır. En normal olanı ve aile birliğini koruma anlamında da bu önemlidir. Bakıyoruz böyle boş tartışmalar var. Bunlar boş tartışmalar, bunlar doğru tartışmalar değil. Bizim daha önemli sorunlarımız var bizim onları çözmemiz lazım. Adalet işte bak yargı paketi, bu mu yani Türkiye’nin meselesi bu mu? Yargıda çok daha önemli değişmesi gerekenler var.’’
Teşkilat toplantısının ardından BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin İl Başkanlığına giderek partililer ile hatıra fotoğrafı çektirdi.