Nurten Yontar, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanlığı bütçesi hakkında yaptığı konuşmada, Trakya'nın en büyük sorunlarından birinin kanser olduğunu belirtti.
Ergene Nehri’nin yıllardır zehir aktığını ve kanserin can almaya devam ettiğini vurgulayan Yontar, şöyle devam etti:
“Ama Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü 2018 yılından sonra ‘Türkiye Kanser İstatistikleri’ adlı çalışmasını yayınlamıyor. Tekirdağ’da, bir Onkoloji Hastanesi kurulması hususunda bakanlığınızca başlatılan herhangi bir çalışma var mıdır? Son beş yılda Tekirdağ’da kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden hasta sayısı kaçtır? Bunların istatistiği tutulmakta mıdır? Hastanelerde doktor yok, bölümler kapatılıyor. Tekirdağ Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nin merdivenleri yok. Afet durumunda hastalar nasıl tahliye edilecek hiç düşündünüz mü acaba?”
10 BEBEK KATLEDİLDİ
Yontar konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık Bakanlığı’nın olmayan bütçesini görüşüyoruz. Ülkenin en önemli gündemi Yenidoğan Çetesi olmalı ama sizler bu vahim olayı soğutmaya, milleti kandırmaya çalışıyorsunuz. 19 özel hastanede SGK’yı dolandırmak amacıyla kurulan çete eliyle bilinen 10 bebeğimiz resmen katledilmiş olup, artık bu ülkede kimsenin sağlık güvenliği, can güvenliği yoktur. Yıllardır bu çete tarafından kaç bebeğimiz katledilmiştir? Kaç bebeğimiz sakat kalmıştır? Ne yazık ki bunun hesabını bilemiyoruz. Diğer servislerde, yetişkin yoğun bakımlarında ya da başka servislerde neler oldu bitti bilemiyoruz. Anjiyolarda yolsuzluk çıktığı anda hastanenin ismi değiştirilerek hırsızlığa devam edilmekte. Şafak hastanesi en az 5 defa isim değiştirdi ve hırsızlığa devam etti. Bu hastaneleri yeterince denetlemeyen il sağlık müdürlüğü yetkilileri neden görevden alınmamaktadır? SGK adeta yağmalanırken buna göz yuman SGK yetkilileri kimlerdir? Bunlar neden yargılanmıyor?”
“BAKAN MEMİŞOĞLU’NU İSTİFAYA ÇAĞIRDI”
Yontar, “Siz Sayın Bakan? İl Sağlık Müdürü olarak 2016 yılından itibaren 8 sene boyunca İstanbul sağlığını yönettiniz. Hiç sorumluluk hissetmiyor musunuz? Sizin görevde olduğunuz her dakika 85 milyon insanımızın sağlık güvenliği, can güvenliği tehlikededir. İstifa edin Sayın Bakan? Eğer aklanırsanız göreve iade olursunuz. İstifa edin de ülkemizde hukuk sisteminin işlediğini tüm dünya görsün!” diyerek Bakan Memişoğlu’nu istifaya çağırdı.
Yontar konuşmasının devamında, “Meme kanseri ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık rastlanan kanser türlerindendir. Bir kadının yaşam süresi boyunca meme kanserine yakalanma riski yüzde 13'tür. Yani 8 kadından 1'inin meme kanserine yakalanma riski her zaman mevcuttur. Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) ülke genelinde tüm halkımıza ücretsiz olarak hizmet sunmaktadır. KETEM’lerde Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği Meme, Serviks, Kolorektal Kanserlere yönelik taramalar yapılmaktadır. KETEM’lerin gerçek sayısı kaçtır? Bu sayının illere göre dağılımı nasıldır? Bütün KETEM’lerde mamografi cihazı var mıdır? Cihazlar kaç yıllıktır? Muayeneleri yapabilecek, mamografi cihazlarını kullanabilecek, ultrasonları yapabilecek, bu raporları okuyabilecek yeterli sayıda doktor, radyolog ve sağlık personeli bulunmakta mıdır?” diye ülkemizde meme kanseri ve tedavisi konusundaki düşüncelerini dile getirerek konu hakkında Bakan Memişoğlu’na sorularını yöneltti.
Yontar; “Zor ve uzun süreçli bir tedavide hastaları akıllı ilaca ulaşmada mağdur etmeyin. Şu an tedavi gören vekil olarak konunun önemine değinmek için sizden randevu istedim ama bir türlü vermediniz? Veremediniz.” dedi.
Yontar ayrıca Bakan Memişoğlu’na; “Vatandaş zaten MHRS sisteminden randevu alamıyor. Çok övündüğünüz MHRS sistemi çöktü. Çalışmıyor. Randevu almak için sisteme giren vatandaşlarımıza randevu verilmiyor. Ama çalışan bir sistem var. MHRS’den randevu alamayan vatandaşlar AKP’li il ve ilçe başkanlarını arayarak rica minnet randevu alıyorlar. Bu sisteme ‘Sağlıkta AKP’li Tanıdık Sistemi.’ deniyor.” diyerek MHRS ile ilgili yaşanan aksaklıklar konusunda sitemini dile getirdi.
Milletvekili Yontar, komisyon toplantısında; “Bir diğer önemli konu SMA hastalığı. Ülkemizde 0-3 yaş aralığında 3 bine yakın SMA hastası olan çocuğumuz vardır. Bu çocuklarımızın tedavisinde kullanılan ilaçları bakanlık olarak karşılayın. Aileleri dilenciliğe mahkûm etmeyin. Evlilik öncesi SMA Taşıyıcı Tarama Programından tüm nikah tarihi alan gençler geçirilmelidir. Nadir görülen hastalıklardan olan ALS, SMA, DMD, MS gibi hastalıklarda gereken tedavi ve ilaçlara erişmekte zorlanan hastalarımız için kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması için bakanlığınızca ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Ülkemizde kaç tane Gen Terapisi Merkezi vardır? Cumhurbaşkanı tarafından söz verilen Tip 1 hastalarının sensörleri ne zaman karşılanacaktır?” diyerek verilen sözlerin tutulmasını istedi.
Yontar konuşmasının devamında; “Ülkemiz, vasıfsız göç alırken, vasıflı göç vermektedir. Türk doktorların yurtdışına göç etmesi veya göç etmek istemesi bugünün ve yarınların en büyük sorunudur. Sağlık çalışanlarımıza uygulanan şiddet, liyakatsiz atamalar, yöneticiler tarafından uygulanan mobbing, hekim başına düşen hasta yoğunluğu, mesleki itibar kaybı, alınan ücretin yetersizliği, özgürlük ve yaşam alanlarının daralması, yaşam tarzına müdahale devam ettikçe kendimizi muayene edecek doktor bulamayacağız. Hekimlerimizi yurt dışına gitmeye yönlendiren sebepleri ortadan kaldırmak amacı ile ne tür çalışmalar yapılmaktadır sayın Bakan?” diyerek ülkemizde yaşanan doktor sorununa sebebiyet veren durumları dile getirdi.