Tekirdağ’da “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü” kapsamında, Karadenizliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde “Tekirdağ Şiddete Karşı” paneli düzenlendi. Ardından Tekirdağ Valiliği önünden başlayan, “Farkındalık Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Buradaki programda kadınlar, “birlikteysek önleriz”, “birlikteysek koruruz” ve “ birlikteysek güçlüyüz” dövizleri taşıyarak kadına şiddete yönelik tepkilerini dile getirdi.
Tekirdağ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hüseyin Özdemir burada yaptığı konuşmada, toplumsal yaraya, insanlık onurunu zedeleyen bir meseleye dikkati çekmek amacıyla toplandıklarını söyledi.
Şiddetin yalnızca fiziksel bir darbe olmadığını, psikolojik, ekonomik, cinsel ve dijital boyutuyla kadınların yaşamlarını sınırlayan, özgürlüklerini kısıtlayan bir sorun olduğunu aktaran Özdemir, şunları kaydetti:
“Bu nedenle şiddetle mücadelede 2021-2025 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle İlgili 4. Eylem Planı’nı Bakanlık olarak uygulamaya koyduk. Kamu kurum kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, özel sektörün katkılarıyla hazırlanmış bu plan 5 ana hedef ve 227 faaliyet alanını kapsamaktadır. Eğitimden hukuki düzenlemelere, yaptırımlara kadar, kadının güçlendirilmesine yönelik projelerden farkındalık kampanyalarına kadar bu problemin çözümüne yeni bir boyut kazandırmaya gayret ediyoruz.”
“TOPLUMSAL DAYANIŞMA BU MÜCADELEDEKİ EN BÜYÜK GÜCÜMÜZDÜR”
Özdemir, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi devletin tüm birimlerinin sıfır tolerans anlayışıyla yürüttüğünün altını çizerek, “Unutmayalım ki toplumsal dayanışma bu mücadeledeki en büyük gücümüzdür. Hep birlikte kadınların, çocukların toplumsal hayatta daha güçlü yer edinmesi, şiddete uğramadan yaşamlarını sürdürebilmeleri için azim ve kararlılıkla çalışmalarımıza hep beraber devam etmek durumundayız” diye konuştu.
Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ise bugün dünyanın her yerinde kadınların seslerini yükseltmek için sokaklara çıktıklarını söyledi.
Çok küçük mücadelelerin, zaman zaman çok büyük sonuçlara neden olduğunun altını çizen Yüceer, “Tarih bu örneklerle dolu. İşte bu mücadelenin bir örneği de kadın dayanışmasının, şiddetle mücadelede en önemli dayanak olduğunu ifade eden bir gün olmasıdır” dedi.
“Kadınların şiddete uğramadığı bir gün var mı” diye soran Yüceer, “Maalesef yok. Kadınlar buna karşı sesini sözünü yükseltiyor. Bugün bizler de insan hakları ihlallerinin en acımasız şekli olan kadına yönelik şiddetle mücadele için eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı sesimizi, sözümüzü yükseltmek için buradayız” diye konuştu.
“İYİ BİR SINAV VEREMEDİK”
Yüceer, 2024 yılında Türkiye’de kadınların hayatlarını nasıl kaybettiğine baktıklarında, ülke adına bu anlamda iyi bir sınav verilmediğini gördüklerini ifade etti.
Ancak bu konuda verilen mücadelelerin ardından pek çok adım atıldığını, çeşitli yasalar çıkarıldığını, sözleşmeler imzalandığını, düzenlemeler yapıldığını aktaran Yüceer, şunları kaydetti:
“Ama maalesef kadına yönelik hak ihlalleri şiddetle ayrımcılığın çığ gibi büyüdüğü ülkemizde kadınlar hemen hemen her gün şiddete tacize uğramakta, ekonomik psikolojik şiddetin her türüne uğramakta ve acımasızca katledilmekte. Bu şiddetin ardında, bir şey var. Bu şiddetin ardında kadın erkeği eşit görmeyen, kadının toplumsal yapı içinde kendi kimliği ile var olmasına tahammül edemeyen cinsiyetçi bir bakış açısı var. Maalesef bu bakış açısı kadına karşı şiddeti kendine hak görmekte. Bu şiddetin ardında eşitsizlik var, ayrımcılık var. Hala şiddet gören kadının bunu hak ettiğine yönelik, hala tacize uğrayan kadının buna yol açtığına yönelik çarpık ve sağlıksız bir yargı var. İşte asıl can yakıcı olan bu. Maalesef gündelik hale gelen şiddete karşı kanıksama var. Sıradanlaşma var. Bizim canımızı acıtan kısmı bu.”
Candan Yüceer, daha sonra Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin kadınlara yönelik yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.
Vali Yardımcısı Mustafa Güler de toplumun her kademesinde görev alan her yöneticinin, toplumun her ferdinin şiddete “dur” diyebilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu anlamda toplumsal farkındalığın her geçen gün artmasının sevindirici olduğunu aktaran Güler, şu değerlendirmelerde bulundu: “İnsanın insana karşı yaptığı şiddet asla kabul edilemez. Asla sebebi gerekçesi mazereti ne olursa olsun hiç kimsenin bu sebebin arkasına sığınarak bir başkasına şiddet uygulaması bir kadına el kaldırması asla kabul edilemez ve izah edilemez. Bu farkındalığın her vesileyle ifade edilmesi ve toplumun her ferdinde bu anlayışın yerleşmesi için başta eğitim kurumlarımız sivil toplum kuruluşlarımız kamu kurum ve kuruluşlarımız bu konuda ciddi bir farkındalık yaratması gerekir.”
Ardından gruptakiler Tekirdağ kent meydanından sahil dolgu alanına kadar bando eşliğinde yürüdü. Tekirdağlılar da yürüyüşe katılanlara alkışlarla destek verdi.
Sahil dolgu alanında düzenlenen etkinlikte kadınlar ürettikleri el işi ürünlerini sergiledi ve yürüyüşe katılanlara pişi ve ayran ikram etti.