Topak, son yıllarda kötü koku ve aşırı kirlilik nedeniyle sürekli gündemde olan Çorlu Deresi’nde incelemelerde bulundu. 
Topak, incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Dereyi kirleten kaynaklarla ilgili yerinde tespit ve incelemelerde bulunduk. TESKİ tarafından dereye akıtılan evsel atıkların aktığı 6 nokta bulunmakta. TESKİ evsel atıkları arıtmadan dereye akıttığı için derenin kokusu ve kirliliği artmaktadır” dedi. 

“DSİ ISLAH ÇALIŞMALARINA BAŞLADI”

Bu konuda DSİ ile görüşmeleri tamamladıklarını aktaran Topak, “DSİ derenin ıslah çalışmalarına başladı. Çalışmalar tamamladığında deredeki koku ve kirlilik büyük ölçüde azalacak” diye konuştu. 

“SUYU KİRLETEN ÜÇ UNSUR VAR”
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, dereyi  kirleten üç unsurun bulunduğunu açıklamıştı. 
 Ergene Nehri’nin nüfusun oluşturduğu evsel atıklar, endüstriyel faaliyetler ve tarımsal faaliyetler nedeniyle kirlendiğini anlatan Prof. Dr. Tecer, şu değerlendirmelerde bulunmuştu:

Topak ziyaretleri kabul ediyor Topak ziyaretleri kabul ediyor

“Endüstriyel faaliyetlerde  suyu çok kullanan gıda ve tekstil sektörüdür. Burada kullanılan  suyun içerisinde kimyasallar da var. Bu kimyasallar nehre karıştığında kirliliğe neden olabiliyor. Tarımsal faaliyetlerde sulama suyu kullanılıyor. Bu  sudaki gübrelerin içerdikleri yine tarım ilaçları, kirliliğe neden olabiliyor. Gübrede azot ve fosfor var. Bunlar deniz canlılar için besin maddesi aslında. Bunu aşırı verirseniz bazı canlı türleri aşırı çoğalıyor. Onların ölmesiyle  sudaki oksijen tükeniyor.
Ergene Nehri çevresindeki fabrikalarda günlük yaklaşık 450 bin ton  su tüketiliyor. Bunun 210 bin tonunun bölgedeki 5 ileri biyolojik arıtma tesisinde arıtılarak Marmara Denizi’ne deşarj ediliyor. Bu 5 ileri biyolojik arıtma tesisinin alt yapı çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar tamamlandığında yani yarı kapasiteyle çalışan arıtmalar tam kapasiteye geçtiğinde bölgede endüstride kullanılan günlük 450 bin ton  suyun tamamına yakını arıtılmış olacak. Eğer nehre kaçak yollarla  su deşarj edilmezse ve  suyu geri kazanım yöntemi hayata geçirilirse nehir kısa sürede kendini temizleyebilir ve bu konuda iyi bir noktaya gelebiliriz.”

Kaynak: Özge Ebecek