24 saat içerisinde 7 farklı şehirde, 8 kadının öldürüldüğü haberleri gelirken, Tekirdağ’dan  da bir kadının daha hayattan koparıldığı haberi önümüze düştü. 

Uzaklardaki acıları yüreğimizde hissederken, aynı şehirde yaşayıp, aynı sokaklarda dolaştığımız hemen yanı başımızdaki Genç Kızılay Başkan Yardımcısı 22 yaşındaki Irmak Yaşar, babası tarafından tabancayla vurularak katledildi.
Süleymanpaşa ilçesi Altınova Mahallesi’nde meydana gelen olayda,  iddialara göre, bir süre önce cezaevinden çıkan 55 yaşındaki Şenol Yaşar, cinnet geçirdi ve önce tüfekle yeğenlerine saldırdı, daha sonra 22 yaşındaki kızı Irmak Yaşar’ın yaşadığı eve giderek, hayatının baharında ki kızını vurarak öldürdü. Ardından, yeğeninin kaldırıldığı hastaneye giden Yaşar, acil girişinde intihar ederek yaşamına son verdi.
Birbirinden farklı şehirlerde yaşayan 8 kadının  hikayesi de ne yazık ki Irmak Yaşar gibi  hayatlarındaki erkekler tarafından öldürülerek sona erdi...

İzmir’in Konak ilçesinde evi terk eden  Fatma Kahraman eşi Rıdvan Kahraman tarafından silahla vurularak katledildi. Kısa süre sonra yakalanan
Rıdvan Kahraman, ifadesinde "Kredi çekip kripto para satın aldım. 150 bin lira kriptoda batırdım. Bundan dolayı eşimle tartışmıştım. Eşime krediyi kapattığımı ve borcumuzun kalmadığını söyledim. Ancak eşim hesabımı görünce yalan söylediğimi anladı. Yeniden tartıştık. Tartışma sırasında eşimi vurdum. Pişmanım" cümlelerine yer verdi.

Yine İzmir de çok sayıda suç kaydı bulunan Sedat Mertoğlu, boşanma sürecinde olduğu eşi Gülsüm Mertoğlu'nu birçok kez bıçaklayarak katletti.

Adana'nın Seyhan ilçesinde de yine ayrılmak üzere olan bir kadın katledildi.  Hakim Eba, ayrılmak üzere olduğu eşi Şükran Eba'yı ve eşinin ailesinden üç kişiyi daha  silahla öldürdü ve yeni doğan bebeğini de alarak kaçtı. 

Balıkesir,Diyarbakır ve Gaziantep'te de aynı şekilde 3 kadın katledildi.
 Diyarbakır'da Hilal Kar, Balıkesir'de Cevri Gökyıldız,  Gaziantep'te Fatma Mercandağı  eşleri tarafından silahla vurularak, öldürüldü.

Antalya'da  ise Ayten Çağıran, boşandığı ve birçok suç kaydı olan eşi Abdülkadir Kocaoğlu'nun barışma teklifini kabul etmemesi nedeniyle çıkan tartışmada öldürüldü...

Hakkari'de de kayıp olan Kübra Gültekin'in cansız bedeni, Zap Suyu'nda bulundu.  İntihara sürüklendiği iddia edilen Gültekin’in, telefonla konuştuktan sonra yaklaşık 150 metre yükseklikteki seyir terasından aşağıya atlamasında telefon görüşmesinin etkili olabileceği belirtiliyor.

Türkiye’nin farklı bölgelerinde birkaç saat arayla 9 farklı hikayesi olan kadının, benzer şekillerde katledilmesi bireysel değil, toplumsal bir problemdir.

Güvende olmayan kadınların, kültürel bakış açısı, kullanılan dil en önemlisi de   kadınlara ilişkin, yönetenler tarafından kullanılan dil ve uygulanan politikalarla daha da güvensiz bir ortama itildiği aşikar…

Kadına yönelik şiddet ve öldürmeyle sonuçlanan eylemler,  yasaların etkin kullanılmaması, caydırıcı olmaması, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekinilmesi, toplumun yanı sıra yönetenler tarafından kullanılan ayrımcı, erkek egemen dilin sonucudur